3. Aşağıdaki Türkçe cümleleri Arapça’ya çeviriniz.
1. Sokakta kim dövüldü? 2. Görmedim, kim dövüldü?
3. Evde yemeği kim yedi? 4. Evde yemeği dayın yedi.
5. Çocuk ata bindi. 6. Okulda kapıdan çıkıldı.
7. Sabahleyin okula gittiniz mi? 8. Hayır, sabahleyin okula gitmedim.
9. Talebelerle beraber akşam gittik. 10. Kısrağa kim bindi?
11. Kısrağa ben bindim. 12. Nereden geldiniz ve nereye gittiniz?
13. Kalemi okulda kim buldu? Okulunuza kim geldi?
14. Okulda kapı ne zaman açıldı? Okulda kapı sabahleyin açıldı.
15. Dağda kurdu kim öldürdü?
16. Kitabını okuldan aldın mı? Hayır, onu okuldan almadım.
17. Okulda ne üzerine oturdunuz? Okulda sandalye üzerine oturduk.
18. Okulda kimi gördünüz? İki arkadaşı gördüm.
19. Kalem dün evinizde bulundu. Bahçenizde köpek öldürüldü mü?
20. Annen kapınızı ne zaman açtı? Adamlar okulda suyu ne zaman içtiler?
21. Amcan evine ne zaman gitti? Kızkardeşin dersini yazdı mı?
22. Komşular evinize ne zaman geldi? Akşam ne zaman döndüler?
23. Okulda ekmek yenildi mi? Sabahleyin okulunuzda kim yazıldı?
24. Kızkardeşin evinde suyu ne zaman içti?
25. Bahçenizdeki köpeği kim öldürdü? Teyzen dün evimize geldi.
4. Aşağıdaki Arapça cümleleri harekeleyip tercüme ediniz.(Cevaplar için üzerine tıklayınız)
هَلْ وجدت قلمي في مدرستك ؟ نعم, وجدت قلمك في مدرستي. هل أخذت قلمك من عمّه ؟ لا, ما أخذت قلمي من عمّه - هل جلست على الكرسي ؟ هل ذهب خالد إلى مدرسته؟ لا, ما ذهب خالد إلى مدرسته - أ فتح الباب في المدرسة؟ من فتح الباب في البيت؟ من فتح النَّافِدَة؟ اَلرِّجال كتبوا درسهم - هل ذهبت إلى المدرسة صباحا ؟ أ ذهب خالدٌ إلى مدرسته مع صَدِيقِك - من قتل الهرة في السوق؟ من فتح الباب في بيتكم ؟ فَتَحَهُ عَلِيٌّ.
5. Aşağıdaki boşluklara fiil doldurunuz. (Cevaplar için üzerine tıklayınız)
من .....مدرستك هذا اليوم ؟ إلى أين ..... من المدرسة ؟
من ..... الزهرة في حَدِيقتكم ؟من ..... الماء في بيته؟
İşaret isimleri Türkçe’mizde (bu, şu, o) dur. Arapça’da ise:
Cem
Müsennâ
Müfred
هَؤُلاَءِ
هَذَانِ - هَذَيْنِ
هَذاَ
Müzekker
Bunlar
Bu ikisi
Bu
هَؤُلاَءِ
هَاتَانِ -هاَتَيْنِ
هَذِهِ
Müennes
اُولَئِكَ
ذَانِكَ - ذَيْنِكَ
ذَلِكَ
Müzekker
Şunlar, Onlar
Şu ikisi, O ikisi
Şu, O
اُولَئِكَ
تَانِكَ - تَيْنِكَ
تِلْكَ
Müennes
هذَا الَّرجُلُ
bu adam
هذِهِ الْبِنْتُ
bu kız
ذَلِكَ الرَّجُلُ
şu adam, o adam
تِلْكَ الْبِنْتُ
şu kız, o kız
هَؤُلاَءِ الرِّجَالُ
bu adamlar
اُولَئِكَ الرِّجَالُ
şu adamlar, o adamlar
Bazen ذَلِكَ yerine ذَاكَ de kullanılır:
ذَاكَ الرَّجُلُ şu adam
اُولَئِكَ kelimesindeki vâv yazıldığı halde okunmaz. İşaret isimlerinden yalnızca tesniye halleri murabdır, yani merfû ve mansûb ya da mecrûr oluşuna göre değişir. Diğerleri ise mebnidir. İşaret isimleri normal olarak isimlerden önce gelirler. Sayı yönünden ve müzekkerlik müenneslik bakımından önüne geldiği kelimelerle tam bir uyum halindedirler.
*Her cansız çoğul tek bir müennes hükmünde olduğundan insana işaret olmadığı takdirde cemi yerine müfred müennes işareti kullanılır:
هَذِهِ الْكُتُبُ
bu kitaplar
تِلْكَ الْكُتُبُ
şu kitaplar
هَذِهِ الأَقْلاَمُ
bu kalemler
*İşaret isimlerine harf-i cer birleştiğinde harf-i cer işâret isimli kelimenin önünde yazılır:
فيِ هَذاَ الْكِتاَبِ
bu kitapta
*Bir yeri göstermek için (burası, burada) manasına kullanılan işaret sıfatıهُنَا dır.
هُنَا بَيْتُنَا.
Burası evimizdir..
Haber Mübtedâ
مَنْ جَلَسَ هُنَا؟
Burada kim oturdu?
Uzak bir yeri göstermek için ise هُنَا sıfatının sonuna كَ takısı gelir: (هُنَاكَ) orası, orada
هُنَاكَ مَدْرَسَتُنَا.
Orası okulumuzdur.
هُنَالِكَ ise “taa orada” manasına gelir (çok uzakta):
اَيْنَ رَأَيْتَهُ ؟
Onu nerede gördün ?
رَأَيْتُهُ هُنَالِكَ.
Onu taa orada gördüm.
*İşaret isimlerinden müfred ve cemilerin harekesi mebnidir. Yani cümle içindeki hali ne olursa olsun bu kelimelerin sonunda bir değişiklik olmaz:
Merfû (ötre) durumu
جَاءَ هَذَا الْوَلَدُ.
Bu çocuk geldi. (Fâil)
جَاءَتْ هَذِهِ الْبِنْتُ.
Bu kız geldi.
جَاءَ هَؤُلاَءِ الأَوْلاَدُ.
Bu çocuklar geldi.
جَاءَتْ هَؤُلاَءِ الْبَنَاتُ.
Bu kızlar geldi.
Mansûb (üstünlü) durumu
رَأَيْتُ هَذَا الْوَلَدَ.
Bu çocuğu gördüm.(Mef’ûl)
رَأَيْتُ هَذِهِ الْبِنْتَ.
Bu kızı gördüm
رَأَيْتُ هَؤُلاَءِ الأَوْلاَدَ.
Bu çocukları gördüm
رَأَيْتُ هَؤُلاَءِ الْبَنَاتِ.
Bu kızları gördüm.
Mecrûr (esre) durumu
سَلَّمْتُ عَلَى هَذَا الْوَلَدِ.
Bu çocuğa selâm verdim. (Mecrûr)
سَلَّمْتُ عَلَى هذِهِ الْبِنْتِ.
Bu kız çocuğuna selâm verdim.
سَلَّمْتُ عَلَى هؤُلاَءِ الأَوْلاَدِ.
Bu çocuklara selâm verdim.
سَلَّمْتُ عَلَى هَؤلاَءِ الْبَنَاتِ.
Bu kızlara selâm verdim.
-Tesniye oldukları zaman işaret isimleri cümledeki duruma göre şekil alır:
Merfû (ötre) durumu
جَاءَ هَذَانِ الْوَلَداَنِ.
Bu iki çocuk geldi. (Fâil)
جَاءَتْ هَاتاَنِ الْبِنْتَانِ.
Bu iki kız geldi.
Mansûb (üstün) durumu
رَأَيْتُ هَذَيْنِ الْوَلَدَيْنِ.
Bu iki çocuğu gördüm. (Mef’ûl)
رَأَيْتُ هَاتَيْنِ الْبِنْتَيْنِ.
Bu iki kızı gördüm.
Mecrûr (esre) durumu
أَخَذْتُ الْفُلُوسَ مِنْ هَذَيْنِ الوَلَدَيْنِ.
Paraları bu iki çocuktan aldım. (Mecrûr)
أَخَذْتُ الْفُلُوسَ مِنْ هَاتَيْنِ الْبِنْتَيْنِ.
Paraları bu iki kızdan aldım.
F İşaret isimlerinden sonra gelen marife kelime o işaret isminin bedeli[1] ya da sıfatıdır.
هَذَا الْكِتَابُ جَمِيلٌ.
Bu kitap güzeldir.
هَذِهِ الْبِنْتُ جَمِيلَةٌ.
Bu kız güzeldir.
Haber Mübtedâ
İşaret isimlerinden sonra nekre kelime gelirse haber olur.
(2/BAKARA, 5) Onlar Rablerinden bir hidayet üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
هُدىً
hidayet, doğru yol (sonu illet harfli ve tenvinli olduğu için merfû, mansûb mecrûr durumların aynen bu şekilde değişmeden gelir. İleride açıklanacaktır.)
اَلْمُفْلِحُ
kurtuluşa eren. [Burada (اُولَئِكَ) mübtedâ (الْمُفْلِحُونَ) kelimesi haberdir. Haberin önemini vurgulamak üzere haber harf-i tarifli olarak da gelir. O zaman haberin sıfat zannedilmemesi için müfred ya da cemi cümlenin siygasına uygun olarak arada ( هُوَ هِيَ هُمْ هُنَّgibi) bir zamir bulunur. Buna fasıl (ayırma) zamiri denir.]
بِبَعْضٍ.
بَعْضَهُمْ
فَتَناَّ
كَذَلِكَ
6-وَ
câr-mecrûr
Mef’ûl
Fiil+fâil+mef’ûl
câr-mecrûr
Harfu isti’naf
(yeni cümleye başlangıç için)
(6/EN’ÂM, 53) ...İşte böyle onların bazısını bazısıyla imtihan ettik..
كَذَلِكَ
işte böyle, öyle. Cümledeki duruma göre bazen aynı anlamda (كَذَلِكِ) (ذَلِكَ)(ذَلِكِ) (ذَلِكُماَ) (ذَلِكُمْ) (ذَلِكُنَّ) vb. şeklinde gelir.
(6/EN’ÂM, 83) (İşte) onlar kavmine karşı İbrahim’e verdiğimiz delillerimizdir...
آتَى
verdi
حُجَّةٌ
delil
8- وَ أَنَّ هَذاَ صِراَطِي مُسْتَقِيماً.
(6/EN’ÂM, 153) Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur..
اَلصِّراَطُ
yol
مُسْتَقِيمٌ
dosdoğru
إِنَّ = أَنَّ
şüphesiz, gerçekten, hakikaten. İsmin önüne gelen ve “harfu te’kîd ve nasb” (te’kîd ve nasb harfi) şeklinde irabını yaptığımız (إِنَّ) önüne geldiği kelimeyi üstün yapar.Haberi olduğu gibi bırakır. Burada olduğu gibi bir önceki ayetin devamı olarak cümle ortasında geldiği zaman (أَنَّ) şeklinde hemzesi üstünlü olarak gelir. Esasen (إِنَّ) ileride işlenecek müstakil bir konudur. Fakat ayetlerde çok sık geçtiği için açıklama yapmak zorunlu hale gelmiştir: (إِنَّ) Mübtedâ haber şeklindeki isim cümlelerinin önüne gelir. Mübtedâ’ya artık mübtedâ değil, (إِنَّ)nin ismi, habere de (إِنَّ)nin haberi denir. Bu ayetde (وَ) harfu atıf, (أَنَّ) harfu te’kid ve nasb, (هَذاَ) ism-i işaret olarak (أَنَّ)nin ismidir. Zâhir olarak fetha harekesi alması gerekirken sukûn (harekesiz yani cezm ya da uzatma hali) üzere mebnidir. (صِراَطِي) ise (إِنّ) nin haberi olarak merfûdur.
لَشَهِيدٌ.
ذَلِكَ
عَلَى
إِنَّهُ
9-وَ
(إِنَّ) nin haberi
(merfû)
(لَ) te’kîd lâmı
İsmu işaret
(mahallen mecrûr)
Harfi cer
(إِنَّ) harfu te’kid ve nasb Harfu atıf
(هُ)muttasıl zamir olarak inne’nin ismi (mahallen mansûb)
(100/ADİYAT, 7) Şüphesiz o ona şâhittir.
شَهِيدٌ
şâhit
¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯
? ALIŞTIRMALAR ?
1. Aşağıdaki cümleleri tercüme ediniz. (Cevaplar için üzerine tıklayınız)
2. Aşağıdaki cümleleri harekeleyip tercüme ediniz.(Cevaplar için üzerine tıklayınız)
مَعَ مَنْ خرج هؤلاء الرجال؟ هؤلاء الرجال خرجوا مع التلاميذ. من هو؟ هو أبي- من هي؟ هي أمي- من هؤلاء الرجال؟ هؤلاء الرجال جاركم[10]- ماذا كتبت لكم اولئك النساء؟ اولئك النساء كتبن لنا الدروس- من رَآى[11]ذاك الرجل؟ أنا رأيت ذاك الرجل – هل مدرستكم هناك ؟نعم, مدرستنا هناك - ذَهَبَت تلك السيارة من هذه الطريق - إلى أين ذهب اولئك؟ أولئك ذهبوا إلى مدرستهم - مِن أين ذَهَبْتِ إلى السُّوقِ؟ ذهبت إلى السُّوقِ من هناك.
3. Boş yerlere بِنْتٌ veya وَلَدٌ kelimelerini koyunuz.(Cevaplar için üzerine tıklayınız)
هذا ... هذه ... هذان ... هَاتانِ ...
4. Aşağıdaki cümleleri Arapça’ya çeviriniz.(Cevaplar için üzerine tıklayınız)
6. Yukarıda verilen ayetleri kelimeleri ve manası ile birlikte ikişer defa defterinize yazınız. Çalıştıktan sonra meallerin üstünü kapatarak söylemeye çalışınız.